Ev, karton üzeri yağlıboya-suluboya, imzalı, 1980 tarihli. 24 x 33,5 cm
Paylaş
Bir sonraki tutarı teklif edebilir veya daha yüksek bir maksimum teklif verebilirsiniz. Verdiğiniz maksimum teklifler gizli tutulacaktır. Müzayede katılım şartları hakkında bilgi almak için tıklayınız
Harp Okulu mezunu olan Cemil Eren, ilk resim derslerini öğrenciyken hocası Şemsettin Arel’den aldı. Ressam olmak için teğmenlik rütbesindeyken askerlikten ayrılarak Devlet Tiyatrolarında dekoratör yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Eşref Üren, Turgut Zaim, Ali Rıza Beyazıt’tan resim dersleri aldı. Devlet Tiyatrolarında Turgut Zaim, Tarık Levendoğlu ve Sabih Kayan tarafından hazırlanan sahne dekorlarını, Hüseyin Mumcu ile birlikte uyguladı. 1953 yılında Tarık Levendoğlu’nun teklifiyle Anıtkabir tavan freskleri dekorasyonunda Heinrich Jencek ile çalışmaya başladı. 1955 yılında Etibank Merkez Binası yan cephe rölyef yarışmalarında ikincilik ödülü aldı. Bu yıllarda, soyut resim çalışmaları yapan Eren, deniz kabukları, metal parçaları, kırılmış gözlük çerçeveleri, kumaş parçaları gibi malzemeleri resimlerinde kullanmaya başladı. İlk sergisini 5 Ocak 1957’de Ankara Türk Amerikan Derneği’nde açtı. Sergide o güne değin yaptığı bütün işleri bir arada sergiledi. Bu sergiyle birlikte sanat çevrelerinin dikkatini çekti ve İzmir Enternasyonal Fuarı Sanayi Odaları Pavyonu için üç duvar rölyefi yaptı. Eskişehir Orduevi için freks mozaik işleri ile yağlıboya panolar hazırlayan sanatçı, Kavaklıdere Kulüp 47 için duvar resimleri, Ankara Mühendisler Birliği için pano üzerine yağlıboya çalışması yaptı. 1960’lı yıllarda figüratif resme yönelen Cemil Eren, Bodrum peyzajlarının yanı sıra, balık ve balıkçılar, kuşlar, martılar gibi deniz yaşamına özgü konuları da tercih etti. Bu dönemden itibaren kendisine ‘Beyazların ressamı’ sıfatını kazandıracak olan beyaz ve pastel renklerin egemen olduğunu eserler üretti. 1961 yılında Ulus gazetesinde sanat yazıları yazmaya başlayan Cemil Eren, aynı yıl Paris Gençlik Bienali’ne katıldı. Orada Michael Ragon ile buluştu ve Galeri Du Fleuve’de sergi açılması için resimlerini bıraktı. TBMM için üç paravana, Türk Standartları Enstitüsü için panolar, Anafartalar Çarşısı için duvar resimleri yapan sanatçı, 1964 yılında Nasip İyem ile seramik çalışmaya başladı. İlk işini Bünyan Ziraat Bankası için hazırladı. Seramik fırında vitray yapmayı denedi ve bu denemelerini ‘Camdan İzlenimler’ adıyla sergiledi. 1987 yılından itibaren Don Kişot konulu eserler gerçekleştiren ressamın, 1991 yılında Ankara’da açtığı Don Kişot sergisinde yer alan yapıtları Kültür Bakanlığı tarafından daha sonra Sevilla’ya, Expo-92 sergisine gönderildi. Bu eserlerin bir bölümü Minkus’un Don Kişot Balesi İstanbul’da sahnelenirken fuayede sergilendi.
Hacettepe Bilim Merkezi, Ziraat Bankası, Şehit Teğmen Kalkmaz İlkokulu, Arı Sineması, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bursa Merkez Bankası, Emekli Sandığı Lale Sitesi ve Botaş Yumurtalık Tesisleri için seramik ve vitray panolar yaptı. Çağdaş Sahne ve Akün Sineması için de seramik ve vitray çalışmaları yapan sanatçı, yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere 70’in üzerinde sergi açtı.