CEVAT DERELİ (1900-1989)

CEVAT DERELİ (1900-1989)

CEVAT DERELİ (1900-1989)
Tuval üzeri yağlıboya, imzalı.
57 x 37 cm

Eserin bir benzeri Sakıp Sabancı Müzesinde bulunmaktadır

 

 Nazmi Ziya Güran’ın önerisiyle 1915 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’ne giren Cevat Dereli, okulda önce Hikmet Onat’ın, daha sonra da İbrahim Çallı’nın atölyesinde öğrenim gördü. 1923 yılında mezun olan sanatçı, ertesi yıl Avrupa sınavını kazanarak Paris’e gitti. 1924-1928 yılları arasında Julian Akademisi’nde Paul-Albert Laurens ile çalıştı. 1928 yılında yurda döndükten sonra akademiye öğretim üyesi olarak atanan Dereli, 1932 yılında bu görevinden ayrılarak 1932-1939 yılları arasında Tıp Fakültesi’nde desinatör olarak görev yaptı. 1939’da yeniden akademideki görevine döndü. 1928 yılında Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’nin kuruluş çalışmalarına katılan ressam, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Halkevleri aracılığıyla düzenlediği yurt gezileri kapsamında 1939 yılında Sinop’a gitti. Burada yaptığı resimlerle aynı yıl İzmit’te düzenlenen Müstakiller sergisinde birincilik ödülü aldı.

Sanatçının erken dönem yapıtlarında yöresel bir dille yumuşatılmış kübik çizgiler ve hacim özellikleri göze çarpar. Bu yıllarda özellikle İstanbul, Ürgüp, Kayseri ve Bursa’yı betimlediği manzara çalışmalarına ağırlık veren ressam, bu yapıtlarında sert ve kübik anlayıştaki çizgileri zamanla bırakarak daha yumuşak biçimlere yönelmiştir. 1950’li yıllardan itibaren gerçekleştirdiği yapıtlarında yer yer geleneksel minyatür sanatının özelliklerine de rastlanan sanatçı, 1960’tan sonraki eserlerinde ise daha yalın çizgiler ve daha açık renkleri tercih etmeye başlamıştır. Bu gelişimin bir sonucu olarak 1970’li yıllarda daha yalın bir üsluba ulaşan Dereli, yeni bir biçimlendirme anlayışıyla anlatımını sürekli olarak aynı doğrultuda geliştirmiş, sanatçının resimlerinde derinlik ve yüzey kavramları birbirini tamamlayarak bir bütün oluşturmuştur. Sanatçının ‘Mevleviler Serisi’, ilk kez hocası İbrahim Çallı’nın yöneldiği bu konunun ne kadar çağdaş bir yorumla resimlenebileceğini göstermesi açısından çok önemlidir. 

1940 yılındaki Devlet Resim Heykel Sergisi’nde Peyzaj isimli eseriyle birincilik ödülüne layık görülen ressam, 1977’de Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü Zühtü Müritoğlu ile paylaşmış, 1981 yılında Atatürk’ün 100. doğum yılı nedeniyle Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği sergide Atatürk Sanat Armağanı’nı almıştır.