Gurbetçi Çocukları, tuval bezi üzerine çini mürekkebi, imzalı, 1982 tarihli. 39 x 40 cm
Paylaş
Bir sonraki tutarı teklif edebilir veya daha yüksek bir maksimum teklif verebilirsiniz. Verdiğiniz maksimum teklifler gizli tutulacaktır. Müzayede katılım şartları hakkında bilgi almak için tıklayınız
Nuri Abaç, Anadolu’nun kültür çeşitliliğinden kaynaklanan temaları fantastik bir kurgu ve mizah anlayışı ile ele aldığı resimleriyle tanınır. 1944 yılında girdiği İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde bir yıl Leopold Lévy’nin atölyesinde çalıştıktan sonra Mimarlık Bölümü’ne geçiş yaparak 1950 yılında bu bölümden mezun oldu. Sanat ve mimarlık çalışmalarını birlikte yürüten sanatçı 1950-1960 yılları arasında Mersin’de, 1960-1978 yılları arasında da Ankara’daki devlet dairelerinde mimar olarak görev yaptı. 1978 yılında emekli olarak kendini tümüyle resim çalışmalarına verdi.
Öğrencilik yıllarında dönemin ünlü mizah dergileri olan Akbaba ve Karikatür’de çalışan Nuri Abaç, 1950’li yıllarda bezemesel nitelikli fantastik bir gerçeküstü anlatım üslubu geliştirmiştir. 1960 yılında Ankara’ya yerleştikten sonra Anadolu’nun kültür mirasına, özellikle de mitolojik öykülerine ilgi duymaya başlamış, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin minyatür ve bezeme sanatlarıyla Karagöz’ün resimsel öğelerini inceleyip birleştirerek kendine özgü bir imgeler dünyası yaratmıştır. Sanatçı bu dünyayı ‘Kral Sulumeli’ ve ‘Fenike Gemisi’ adlı yapıtlarında izlendiği gibi fantastik bir kurgu içinde gerçeküstü ögelerle yansıtmıştır.
Nuri Abaç’ın Karagöz oyunlarından hareketle gerçekleştirdiği ‘Karagöz’ün Gemisi’ gibi resimlerde de toplumsal konuları belli bir mizah anlayışıyla ele aldığı görülür. En çok ilgi duyduğu konular pazar yerleri, dönerciler, balıkçılar, küçük esnaf, kara ve deniz taşıtları olan ressam, 1980’li yıllardan itibaren bu temaları özellikle kentleşme ve değişen yaşam biçimleri bağlamında ele almış, 1990’ların başında ‘Restaurant’, ‘Butik’, ‘Yelkenli Araba’ ve ‘Karada bir Gemi’ gibi isimler verdiği tablolar yapmıştır.
İlk kişisel sergisini 1949 yılında Mersin’de açan sanatçı, sanat yaşamı boyunca yurtiçinde ellinin üzerinde kişisel sergi açmış, birçoğu yurtdışında olmak üzere yüz yirmi kadar karma sergiye ve bienallere katılmıştır. 1969 yılında Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği’nin kuruluşunda kurucu üye olarak yer almıştır. Çeşitli yarışmalarda onun üzerinde ödülü olan sanatçıya 1988 yılında da “Ellinci Sanat Yılı” ödülü verilmiştir.