‘Düğün’ , tuval üzeri yağlıboya, imzalı, 1984 tarihli. 20 x 40 cm
İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden 1948 yılında mezun olan sanatçı, Türk resim sanatını özgün kılmak ve evrensel boyutlara ulaştırmak amacıyla geleneksel Türk motiflerinin kullanılmaya başlandığı bir ortamda yetişti. İlk resimlerinde, hocası Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun nakış izleri taşıyan bir çalışma havası görülür. 1950’li yıllarda gerçekleştirdiği büyük boyutlu tuvalleri genelde figüratif olup dönemin soyut ve lekeci tavrını yansıtır. Sanatçı bu yıllarda öznel resimsel anlatımların ötesine ulaşmak ve özgün bir biçime yönelerek kalıcılığı yakalamak amacıyla yeni arayışlara da girmiş; tuval yüzeyine kilim, kumaş, kum ve cam parçaları gibi çeşitli malzemeler ekleyerek soyut lekeci bir anlatımı denemiştir. 1950’li ve 1960’lı yıllarda gerçekleştirdiği Horoz dizilerinde bu anlayış ve teknik açıkça görülür. 1970’li yılların başında başladığı Kağnılar dizisinde de aynı anlatımı uygulamıştır. 1975 sonrası Mehmet Pesen’in sanat anlayışında önemli bir değişim olmuştur. Bu yıllarda minyatür sanatına ilgi duymaya başlayan ressamın, Anadolu insanının günlük hayatı ve İstanbul görünümlerini konu alan eserlerinde minyatürlerin şematik ve iki boyutlu kurgusu söz konusudur. Resimlerinde boya haricinde altın yaldız da kullanmaya başlamıştır. Askerlik döneminde Anadolu’da ilgiyle izlediği, başta gelin alayları olmak üzere, Anadolu’ya dair gelenekler ve törelerle ilgili kompozisyonlar da yine bu yıllarda minyatür tekniği ile tuvaline yansımıştır. 1980’li yıllardan itibaren tuvalinin kenarlarını kompozisyonu çevreleyen bordürlere dönüştürmüştür. Konu ile doğrudan bağlantılı olan bu bordürlerde, Karadeniz horonları, gelin alayları, harman dönüşü ot yüklü arabalar önünde köye dönen insanlar, güvercinler, martılar, İstanbul’u simgeleyen cami silüetleri, balıklar ve tavuklar minik ama detaylı biçimde betimlenmiştir. İlerleyen yıllarda bu bordürlerde, ebru, çeşitli yazılar ve bizzat Pesen tarafından yazılmış şiirler de görülür. 1984 yılında Pesen’in iki çalışması UNICEF kartları için seçilmiştir. 1986 yılında yine UNICEF ve Strasbourg Akademisi’nin birlikte düzenledikleri Uluslararası Kartpostal Yaratımları Yarışması’nda 34 ülkeden 600 yapıt arasından ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ yapıtıyla büyük ödül kazanmıştır. Sanatçının 1990’lı çalışmalarında ise, İstanbul görünümleri önceliklidir. Özellikle tarihi yapıları, çarşıları ve köprüleriyle gittikçe yozlaşan İstanbul’u resmetmiştir. 2000’li yılların başında geçirdiği rahatsızlık sonrası başladığı, halk kültürümüzde önemli bir yeri olan nazar boncuklu çalışmalarını uzun yıllar sürdürmüştür. Bu yapıtlarda ana figür horoz, hindi gibi kümes hayvanları ile nazar boncuğudur.
Paylaş
Bir sonraki tutarı teklif edebilir veya daha yüksek bir maksimum teklif verebilirsiniz. Verdiğiniz maksimum teklifler gizli tutulacaktır. Müzayede katılım şartları hakkında bilgi almak için tıklayınız