EDİP HAKKI KÖSEOĞLU (1904-1990)
Duralit üzeri yağlıboya, imzalı.
40x30 cm
Sanat eğitimini Sanayi-i Nefise Mektebi’nde İbrahim Çallı atölyesinde yapan Köseoğlu, 1927 yılında mezun olduktan sonra Avrupa sınavını kazanarak Paris’e gitmiş; burada Lhote’un atölyesine devam etmiştir. Ayrıca Sanat ve Meslek Yüksekokulu’nda süsleme ve fresk eğitimi görmüş; Paul Dumas Fabrikası’nda duvar kağıtları ve kumaş desenleri üzerinde çalışmıştır. 1932 yılında Türkiye’ye döndükten sonra Güzel Sanatlar Akademisi’ne öğretim üyesi olarak atanmıştır.
Çallı’nın öğrencileri arasında özel bir yere sahip olan sanatçının yapıtlarında Çallı ve onu izleyen kuşağın resim anlayışından, İzlenimci üslubun renk ve ışık kullanımından, klasik ustaların tekniğinden izler görülür. Fransız Yeni-Klasik resminden yola çıkıp minyatürlere kadar uzanan geniş bir yelpazede çalışan ressamın sanat yaşamında soyuttan somuta her türlü arayışının bir yeri ve dönemi olmuştur. Günlük yaşam sahnelerini, kabadayıları, genelev kadınlarını, sarhoşları, mahkumları ve yoksulları gerçekçi bir üslupla betimlediği resimlerinde sosyal bir eleştiri havası da sezilmektedir. Bilinçli anatomik araştırmalar sonucunda yaptığı nü çalışmalarında ise hocası Çallı’nın etkisi görülür. İstanbul’u ve bu kentte yaşayanları konu alan suluboya ve yağlıboya eserlerinde İzlenimci anlayışın tüm özelliklerini kendine has bir biçimde kullanan ressamın ayrıca kırsal kesim yaşamını ustalıkla resmettiği görünümleri, natürmortları ve kişilerin tinsel ve fiziksel niteliklerini başarıyla yansıttığı portreleri de vardır. Özellikle yaptığı Atatürk portreleriyle ünlü olan Köseoğlu, 1943 yılındaki 4. Devlet Resim Heykel Sergisi’ne gönderdiği ‘İshak Hoca’ adlı eseriyle Birincilik Ödülü kazanmıştır.
